12 Temmuz 2010 Pazartesi

Çölyak Uzmanı Prof. Dr. Markku Maki ile Çölyak Hakkında

Finlandiya Tampere Üniversitesi Hastanesi’nden Prof. Dr. Markku Maki, kendisiyle yapılan röportajda Çölyak Hastalığı ile ilgili soruları yanıtladı.



Çölyak hastalığı 50 ile 60 yaşlarındaki bir yetişkinde de ortaya çıkabilir mi?
70, hatta 80 yaşında bile görülebilir.

Peki, nasıl ortaya çıkar? Belirtileri nelerdir?
Beyinde ortaya çıkan herhangi bir hastalık; osteoporoz, anemi ve üreme gibi sorunlardan bir veya birkaçı görülebilir. Bunlardan tek bir belirti de olabilir. Mesela; hiç alkol kullanmayan bir kişide siroz da ortaya çıkabilir. Çocuklarda diyabet ve sjögren sendromuyla da kendini gösteriyor.

HAMİLELİKTE DÜŞÜK RİSKİ

Diyabet hastaları aynı zamanda çölyak hastası olabilir mi?
Çölyak hastalığı zaten immun sistemle alakalıdır ve diyabetikle aynı aileden sayılabilir. Şeker hastalığının yan etkisi çölyak değildir. Çölyak zaten genetik bir hastalıktır. Çölyağın yan etkisi sonucu diyabet de olabilir.

Hamilelikte ya da doğumdan sonra görülür mü?
Çölyak; hamilelikte düşüklere ve ölü doğumlara neden olabilir. Hamilelikte zaten demir eksikliği olur. Çölyak ise kansızlığı iyice tetikler. Uygulanan ilaç tedavisine rağmen hamile kadında kansızlık geçmiyorsa, çölyak aranmalıdır. Ayrıca çölyak kısırlığa da yol açıyor. Bazen jinekologlar bile çölyak tanısı koyabiliyor. Çölyak eğer bir kişide varsa, o kişinin anne baba ya da kardeşinde çıkmayabiliyor. Ancak o aileden 50 kişiye tarama testi uygulandığı zaman mutlaka ortaya çıkıyor. Yani genetik geçişlidir. Bir çocuğa çölyak teşhisi koyduktan beş yıl sonra ailesinden başka birisine de teşhis koyabiliyoruz.

Tedavi edilmezse ne olur?
Sıkı bir diyet uygulayan hastalarda; hastalık genelde iyi bir gidiş gösterir. Tedavi edilmeyen vakalarda uzun dönemde (20-30 yıl) ortaya çıkabilecek ciddi hastalıklar arasında; ince bağırsak lenfoması, ince bağırsak ülserleri ve kollajenöz çölyak hastalığı sayılabilir. Hastalık tedavi edilmediği taktirde kansere dönüşebilir ancak sıkı diyet ile kansere dönüşüm engellenebilir.

KANSERE DÖNÜŞEBİLİR
Stres çölyak hastalığına sebep olabilir mi?
Çolyak, sağlıklı bir şekilde yaşarken aniden ortaya çıkabilir. Buna stres de sebep olabilir, enfeksiyon da… Gerçekten stresten olup, olmadığını ise kimse bilemez. Ancak tipik erişkindeki çölyak hastasında depresyon mutlaka ortaya çıkabiliyor.

Çölyak hastalığının ilaç tedavisi var mı?
Geliştirilmekte olan ilaçlar var. Şimdilik tek ilaç diyet… İlaçların geliştirilme sebebi de bu hastaların seyahatte çok zor diyet yapması hatta yapamaması. Bu semptomları azaltabilmek için, seyahat sırasında kullanabilecekleri ilaçlar geliştiriliyor.

İNGİLTERE VE ÇİN’DE HASTALIK GÖRÜLMÜYOR!
Eğer glutensiz bir diyet yapıyorsanız; çölyak olmazsınız. Çölyak hastaları gluten eksikliğini diyetlerine yüzde 25 protein ekleyerek dengeleyebiliyor. Çünkü gluten de bir çeşit proteindir.
Çölyak, boy kısalığına yol açabilir.
Hastalığın teşhisi en çok iki ile altı yaşları arasında ve 30 ile 40 yaş arasında konuluyor. İki-altı yaş arasında anlaşılma nedeni, çocuğun iki yaşına kadar anne sütüyle beslenmesi. Fazla gıda almıyor. Ama iki yaşından sonra glutenli gıdalar vücuda girince hastalık baş gösterebiliyor. Çölyak, 30 ile 40 yaş arasında da görülüyor. Çünkü vücutta 20′li yaşlarda osteoporoz fark edilmiyor, yaş ilerledikçe ortaya çıkıyor.

ORAN ARTIYOR
Nüfusun yüzde 1′i yani 700 bini çölyak olabiliyor. Derneklere kayıtlı hasta sayısı 2 bin 500 ancak 10 binin üzerinde çölyak hastası olduğu tahmin ediliyor.
İngiltere, Çin ve Japonya’da fazla buğday kullanılmadığından çölyak hastası pek yok! Orta Doğu ve Avrupa’da ise oranlar yüksek. Bunun sebebi herkese test yapılması… Ne kadar test yapılırsa; oran o kadar artıyor.

HASTALIK HIZLA YAYILDI, TEŞHİS ETMEK ŞART!
Çölyak, son 50 yıldır giderek yaygınlaşıyor. Yakın zamanlarda yapılan bilimsel tıbbi çalışmalar, hastalığın her 100 kişiden birinde görülecek kadar sık olduğunu gösteriyor. 70 milyonluk Türkiye’de, hastalığından habersiz 700 bin civarında kişi olduğu tahmin ediliyor. Çölyak son yıllara kadar teşhisi oldukça zahmetli bir hastalıktı. Çoğunlukla hastalar teşhis konulamadan yaşamlarını devam ettiriyorlardı. Finlandiya’da geliştirilen ve bir süredir tüm Avrupa’da uygulanan ‘Çölyak Tespit Testi’ ile hastalığın teşhisiyle ilgili önemli bir gelişme oldu. Parmaktan alınan kan beş dakika içerisinde sonuç veriyor ve kişinin kendisi dahi bu testi kolayca yapabiliyor.

SEBEBİ ÇEVRE KOŞULLARI OLABİLİR!
ABD’de yayınlanan bir araştırma, dünya genelinde çölyak hastalarının sayısının arttığını, son 50 yılda çölyak hastalığının eskiye oranla dört kat fazla görüldüğünü ortaya koydu.
Mayo Clinic tarafından 45 yıllık verilerin değerlendirilmesiyle hazırlanan rapora göre, bağışıklık sisteminin, besinlerdeki gluten maddesine tepki göstermesi olarak tanımlanabilen çölyak hastalığı, nedeni bilinmemekle birlikte son 50 yılda giderek yaygınlaştı.

SIRA DIŞI BİR HASTALIK
Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Dr. Murray, “Çölyak sıradışı bir hastalıktır ama artık nadir görülen bir hastalık olmaktan çıkmıştır. Net olarak bilemesek de değişen çevre koşulları hastalığın artmasında önemli bir unsurdur. Şüphe halinde doktora başvurulması önemlidir” diyor.

ÇÖLYAK GENETİKTİR, DİKKAT ETMEK GEREKİR!

Ailesinde çölyak olanların bu hastalığa yakalanma riski nedir?
Çölyak hastalığı olan insanlar buğday, arpa, çavdar ve yulafta da bulunan bir protein olan ‘gluten’e karşı hassasiyet gösterirler. Bu kişiler gluten içeren gıdalarla beslendiklerinde ince bağırsaklarında oluşan immunolojik reaksiyonlar sonucu hücrelerde hasar oluşur. Bu hasar sonunda besin maddelerinin sindirimi ve emilimi bozulacağından, ishal ve vücutta bazı maddelerin eksikliği ortaya çıkar. Çölyak genetik bir hastalıktır. Hastalık, çift yumurta ikizlerinde yüzde 30 oranında görülürken, tek yumurta ikizlerinde görülme oranı yüzde 70′tir. Erken dönemde teşhis edilmediğinde çölyak hastalığı ciddi problemlere yol açabilir. Ailesinde çölyak hastalığı olanların bir iç hastalığı veya gastroenteroloji uzmanına başvurması gerekir.

TESTİ KENDİNİZ YAPIN!
Amerika’daki “National Foundation For Celiac Awareness” kuruluşunun hazırlamış olduğu aşağıdaki soruları lütfen yanıtlayınız. Sorular içerisinde yer alan şıklardan birine veya bir kaçına ‘EVET’ yanıtı veriyorsanız sizin de çölyak testi uygulamanızda fayda vardır. Aynı soruları lütfen çocuğunuz için de yanıtlayınız ve gerekiyor ise çölyak testini çocuğunuz için de uygulayın.

A- Siz (veya çocuğunuz) sık sık aşağıdaki belirtilerden biri veya birkaçı ile karşılaşıyor musunuz?
1. Şişkinlik, gaz
2. İshal veya kabızlık
3. Ciltte kaşıntılı döküntü
4. Rengi bozulmuş dişler veya diş minesi kaybı
5. Eklem ağrıları
6. Açıklanamayan kilo kaybı
7. Büyüme gecikmesi
8. Kırıklar veya ince kemikler
9. Bol hacimli, yağlı dışkı
10. Yorgunluk
11. Ayaklarda, ellerde uyuşma
12. Ağızda pamukçuk
13. Davranış değişiklikleri veya gerginlik
14. Kilo almada zorluk
15. Atlayan adet dönemleri

B- Sizde (veya çocuğunuzda) aşağıdaki hastalıklardan biri veya birkaçı teşhis edildi mi?
1. Kansızlık
2. Depresyon
3. Tip 1 şeker hastalığı
4. Sjögren hastalığı
5. Spastik kolon
6. Turner sendromu
7. Dermatitis herpetiformis
8. Kısırlık
9. Kemik erimesi
10. Troid hastalığı
11. Sebebi bellirsiz eklem ağrıları
12. Bağırsak kanseri
13. Down sendromu
14. Williams sendromu

C- Birinci derece akrabalarınızdan birinde aşağıdaki teşhislerden biri var mı?
1. Otoimmune bozukluklar
2. Çölyak hastalığı A kısmında yer alan belirtilerden birine veya birkaçına ‘EVET’ diyorsanız ve B ile C kısmında yer alan hastalıklardan biri veya birkaçı söz konusu ise sizin de hastalık riskiniz vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder